Amy Blankenship - Zamanın Kalbi стр 5.

Шрифт
Фон

Kyoko başını kaldırıp devasa binaya baktı. Burası ona, bilinmeyen bir geçmişteki büyük bir şato gibi görünüyordu. Kendi kendine sırıttı. Buna engel olamıyordu. Bursu ve aslında burada yaşayacağını öğrendiğinden beri hala mutluydu.

Arkasındaki Tama’ya baktı. Çantaları taşımak ve yerleşmesine yardım etmek için onunla gelmesinin büyük desteği olmuştu. Kyoko, annesi ve büyükbabasının evde kalıp orada vedalaşmalarına dair konuştuğu için memnundu. Şimdi bu büyük özgürlükle neredeyse sersemlemiş hissediyordu ve tadına vararak derin bir nefes aldı.

“Kyoko, bütün gün orada dikilecek misin, yoksa gidip yatacağın odayı bulacak mıyız?” Manzara onu da etkilese de Tama homurdandı. Başını kaldırıp, ana kapıya yönelen devasa kemere şaşkınlıkla baktı.

Kyoko haritayı elinde tuttu ve üniversitenin sağ tarafına bağlanan heybetli binayı işaret etti. “Bu doğru bina olmalı.” Döndü ve Tama’ya göz kırptı. “Bu sabah bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.”

Tama biraz utanmış hissederek sırıttı. “Elbette Kyoko, nihayet senden bir süreliğine kurtuluyorum, bu yeterli karşılık olur.” Başını eğerek savuştu ve gülmekten ölerek bir süre ondan kaçmaya çalıştı.

Kyoko onu kovalamaya başladı, ama üzerinde bazı gözler hissederek yolun ortasında durdu.

Rüzgar, kestane rengi saçlarını yüzünden uzaklaştırırken, kimin gözlerinin üzerinde olduğunu merak ederek binaya baktı ama daha fazlasını göremedi. Son birkaç yıldır tuhaf şeyleri hissedebiliyordu ve orada birinin olduğunu… onu izlediğini, şüphe götürmez biçimde biliyordu. Neredeyse ona dokunduklarını hissediyordu.

Yukarıdaki pencerede bir hareket gördüğünü düşündü, ama daha yakından inceleyince boş olduğuna karar verdi. Kyoko bu garip hissin yok olduğunu fark ederek iç geçirdi. Hayal kırıklığının kaybolmasını beklerken yumuşak bir şekilde alt dudağını ısırdı. Boş vererek en sonunda kapıdan içeri giren Tama’ya yetişti. İkisi de etrafa bakınırken donup kaldı.

Yukarıya doğru bakarken "bu yer bir harika,” diye fısıldadı Tama, ardından ciddi bir sesle ekledi. “Bu haritayı saklamak isteyebilirsin… eğer seni tanıyorsam burada kaybolacaksın.”

Kyoko’nun gözleri ana salonun içinde dolaşırken, onu duymuyormuş gibiydi. İçinde bulundukları oda, diğer katlara doğru spiral bir biçimde kıvrılan merdivenleriyle en az üç katlı bir bina uzunluğundaydı. Bir tarafta büyük bir kütüphane varken diğer taraf dinlenme alanına benziyor ve ortasındaki yüksek tonozlu tavanda asılı devasa bir avize bulunuyordu.

“Bunun düştüğünü görmek gerçekten hiç hoşuma gitmezdi” diye havayı işaret ederek başıyla onayladı.

Konforlu mobilyaları olan oturma alanları aşağıdaydı. Sabahın çok erken bir saati olsa da şimdiden kalkmış olan öğrenciler oradaydı ve bir takım işlerle meşguldüler. Burada mümkün olduğu kadar erken bulunmak istiyordu ve saat şu an sabahın 7:30’uydu. Nereye gitmesi gerektiğini merak ederek hızlıca kağıda göz gezdirdi.

Sızlanarak omzunun üstünden Tama’ya bakıp önlerindeki spiral merdivenleri işaret etti. Kyoko, aslında taşındığından dört tane valizi vardı ve çok ağırdılar.

Tama’nın suratı asıldı. “Şaka yapıyor olmalısın.” En büyük valizin sapını, bu sefer tekerleklerin bu kez işe yaramayacağını bilerek bıraktı. “Bağıra bağıra ağlardım ama 12 yaşındayım.”

Kız kararlılıkla omuzlarını kaldırdı.

Arkalarından bir erkek sesi, “Siz Bayan Kyoko Hogo musunuz?” diye sorduğunda Kyoko irkildi.

Aniden dönerek, “Evet” dedi.

Çok yakışıklı bir adamla yüz yüze geldiğinde gözleri büyüdü. Korkutucu buz mavisi gözleri ve at kuyruğu şeklinde toplanmış uzun koyu renk saçları vardı. Korku dolu bir saygıyla bakarken, tuhaf bir rüzgarın yüzünü okşadığını hissetti. Yumuşak saçlarının uçları, bu rüzgarın çarptığı yüzünü gıdıkladı.

Adam ona çok çekici bir gülüş sunuyordu. Sonra onu şaşkınlığa düşürerek parmaklarını şıklattı ve iki adam hiç yoktan ortaya çıkarak çantalarını alıp onlarla beraber yukarı çıktılar. Onları izlerken Kyoko’nun gözleri büyüdü, ama bir şey diyemeden önce diğer adam ellerini kendisininkilerin içine aldı ve dudaklarına götürerek ona prenslere yakışır bir şekilde bir öpücük verdi.

"Benim adım Kotaro ve sizin gibi çekici birinin çok ağır bir şey taşımak zorunda kaldığını görmek istemiyorum. Şimdi, beni takip ederseniz, size kalacağınız yeri göstereceğim.” Kotaro elini, kendi elinin içinde tutarak özgüvenle döndü ve merdivenleri çıkmaya başladı.

Adamın parmakları ve kolundaki ani ısınma vücuduna yayılmaya başlamış gibi duruyordu… koruyucu kanını uyandırarak. Bu saklaması gereken bir sırdı. Kotaro, sabırla beklediği kişinin o olduğunu bilerek kızın elini hafifçe sıktı. Odaya girdiği anda bunu hissetmişti.

Kyoko kendi kendine ‘Tanrı beni centilmen erkeklerden korusun. Neyin içine düştüm böyle?’ diye düşünerek nazikçe kaşını kaldırdı.

Dönüp, ağzı açık orada dikilen Tama’ya omuz silkti. Kyoko başını yana eğdi ve bir kaşını kaldırdı. “Tama dikkatli ol, böyle durursan sinekleri avlayabilirsin.” Sonra o toparlanamadan döndü ve sadece Kotaro olarak tanıdığı adamın esnek biçimini takip etti.

Gizlice, kendisi ve Tama’nın puanlarını tuttuğu hayali yazı tahtasına zihninden tebeşirle yazdı. Merdivenlerden yukarı çıkarlarken burnundan soluduğunu duydu ve artık oyunu kazandığını biliyordu.

Merdivenlerden inen başka bir genç çocuğun yanından geçtiler ve çocuk geçerken bakmadı bile, Kyoko kalbinden bir şeyin hızla geçip gittiğini hissederek nefesi kesildi. Çocuk neredeyse yavaş hareketlerle geçerken bütün sesler kayboldu. Sonra kalbi bir atışlık tekleyip ardından hızlanınca her şey normale döndü.

Teninden, bir şeyi özlüyormuş gibi… veya daha ziyade bir şeyi kaybetmiş ve korkunç şekilde özlüyormuş gibi bir rahatsızlık hissi geçti. Bu garip tepkiden kurtulmayı çalışırak, bilmemesinin daha iyi olduğunu düşünüp yanından geçip gidenin kim olduğuna bile bakmadı.

Tama, Kyoko’nun zihninden homurdanmasını neden olacak şekilde, “Evet, en azından burada ağzının suyunu akıtmak için yeterince erkek var” diye fısıldadı.

Ваша оценка очень важна

0
Шрифт
Фон

Помогите Вашим друзьям узнать о библиотеке

Скачать книгу

Если нет возможности читать онлайн, скачайте книгу файлом для электронной книжки и читайте офлайн.

fb2.zip txt txt.zip rtf.zip a4.pdf a6.pdf mobi.prc epub ios.epub fb3

Популярные книги автора